Ağır sanayiyi kaçırdık ama dijital teknolojiyi kaçırmayacak görünüyoruz. Hatta bazı alanlarda ön aldığımız bile söylenebilir. Belki henüz istenen yerde değiliz ama aşağıdan gelen çok ciddi bir dip dalga var ve umut veriyor. İHA-SİHA'yla başlayan Kızılelma ve KAAN'la adından söz ettiren bu hamleler dalga dalga sağlıktan eğitime hayatın her alanına yayılıyor ve ciddi bir arayış var.
Selçuk Bayraktar'da simgeleşen ve Teknofest'le yaygınlaşan bu dip dalga, üniversitelerden organize sanayi bölgelerine onlarca Teknokent merkezinde ete kemiğe bürünüyor.
Şimdi bu süreci küresel arenaya sıçratacak yeni bir merkez geliyor. AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Murat Kurum, dün Atatürk Havalimanı'nda böyle bir merkezin muştusunu verdi ve bir "teknoloji üssü" olacağını söylediği "Terminal İstanbul" projesinin sunumunu yaptı.
Bazıları hatırlamasa da arşiv unutmuyor. Atatürk Havaalanı'yla ilgili 2023 seçimleri öncesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kendi seçmenini bile şaşırtan bir çıkış yapmış, "iktidar olduğunda" bu alanı ABD'li bir şirkete vereceğini söylemişti. Çok tartışılan ve "peşkeş çekme" diye yorumlanan garip bir çıkıştı bu. Hanesine de eksi yazdı.
MİLLİ TEKNOLOJİ MERKEZİ
İşte o mekân bugün "Terminal İstanbul" adıyla dünyanın en büyük teknoloji üssü olmaya hazırlanıyor.
Açılışta, Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sanayi Bakanı Fatih Kacır ve Selçuk Bayraktar da Kurum'u yalnız bırakmadı. Çok sayıda yerli önemli teknoloji şirketlerinin temsilcileri de oradaydı. Bir de gençler vardı tabii...
Kurum, yeni teknoloji üssünü anlatırken şöyle diyordu:
"Bu devasa alanda, 25 bin kişinin aynı anda çalışma imkânı bulacağı Terminal İstanbul 'Milli Teknoloji Hamlesi' vizyonumuzun temel taşıyıcılarından biri olacak. Teknopark ve Bilim-Toplum alanları süratle inşa edilecek."
İçinde bilimsel merakı tetikleyen, eğlenceli ve interaktif etkinliklerle geleceğin bilim insanlarını yetiştiren ve her yıl 1 milyon kişiyi ağırlayacak bir Bilim Merkezi de olacak. Ayrıca Çocuk Üniversitesi, DeneYap Atölyeleri, kafeler, restoranlar da yer alacak.
Tabii İstanbul ve ilçeleri de unutulmuş değil. Kurum, çok ciddi bir hazırlık yaptıklarını belirterek şöyle diyor:
"İstanbul'un 39 ilçesinde kurulacak yeni paylaşımlı ofisler birer kuluçka merkezine dönüştürülecek. Terminal İstanbul da bu kuluçka alanlarının ana merkezi haline gelecek. İstanbul'un acilen ihtiyaç duyduğu tüm deprem, ulaşım ve çevre teknolojileri burada geliştirilecek, İstanbul'un hizmetine sunulacak."
SEÇMEN NOT ALIYOR
Gördüğünüz gibi İstanbul seçimleri sadece içi boş polemikler, siyasi ayak oyunları ve "Hatırlamıyorum" skandallarıyla geçmiyor, "Sadece İstanbul" diyen çok geniş bir kitle var ve kimin ne proje önerdiğine, neleri yapıp yapmadığına, hayatı kolaylaştırıp kolaylaştırmadığına, hatta dijital dünyayla ilişkisine bakıp öyle notunu alıyor. Sandığa da o notla gidecek.
Salondan ayrılırken dijital teknolojiyle içli dışlı olan bir gençle ayaküstü sohbet ediyoruz. Heyecanla yeni merkezi ve gençliği anlatıyor:
"Bu merkez hepimizi heyecanlandırıyor. Gençlerin beklediği bir yer. Sadece savunma alanında değil birçok alanda gençlerimiz çok iyi işler çıkartıyor. Devlet de teknoparklara ciddi destek veriyor. Mesela o gençlerden biri yakın zamanda hastalıkları teşhis eden bir yazılım geliştirdi. Böyle çok örnek var ve giderek artıyor."